Translate

13 Şubat 2010 Cumartesi

Born Of Hope


İngiltere'de Kate Madison isimli bir Lord Of The Rings hayranı, kendi filmini kendi çekmiş. Kendisi bir amatör oyuncu, aynı zamanda filmin yönetmenliğini de yapmış. Film toplam 25 bin sterline mal olmuş. Kate kendi birikimi olan 8 bin liranın üstünü de bağışlarla tamamlamış. En ilgi çekici yanı da, 400 kişilik ekibi bedava çalışmak için ikna etmesi. Filmin adı Born Of Hope. Konusu ise Yüzüklerin Efendisi'nden öncesini anlatıyor. Tolkien'in bahsini bir iki paragrafta ettiği Aragorn'un annesi ve babasının hikayesinden ilham alan film, bir saat sürüyor ve filmin sitesinden izlenebiliyor.


3 Şubat 2010 Çarşamba

Son Okuduğum Kitap : Gaye Boyalıloğlu - Aksak Ritim

Gaye Boyalıoğlu daha önce hiç duymadığım bir yazardı. Bu kitabın tanıtımını Radikal Kitap'ta görmüştüm. İlgimi çekti, aldım okudum. Çok etkilendim ve beğendim. Bana Ağır Roman'ı hatırlattı. Sadece atmosfer olarak değil, insanı şöyle bir silkelemesi açısından da. Halil ve Güldane'nin esrarlı aşklarını Yunus'un darbukasının aksak ritmi eşliğinde okuyoruz. Gaye Boyalıoğlu'nun anlatımı çok akıcı. Kısa ve etkileyici cümleler. Zaman zaman kendisinin bir Roman olduğunu düşündürecek kadar derinlemesine dopdolu anlatım. Ve sonuna dek merakla okunan bir hikaye. Şu ana kadar filmi yapılsa ne güzel olur dediğim kitapların içinde en filme alınasısı...

1 Şubat 2010 Pazartesi

Son Okuduğum Kitap : İsmail Ersevim - İsmayil

Prof. Dr. İsmail Ersevim'in bu İsmayil adlı kitabı kendi hikayesini anlatıyor. Küçücük bir çocukken anne ve babasının ayrıldığı günden, üniversiteyi bitirip yurtdışına gittiği güne kadarki kısmı kapsıyor. Aslında hayatı o dönemde yaşamış ve hırsla hayat mücadelesi veren idealist birinin hayatı olarak normal sayılabilir ancak bu kitabı böylesine keyifle okunabilir yana İsmail Ersevim'in anlatımının son derece güçlü olması. Yalnız kitapla ilgili söylemek istediğim birşey var. Yazı puntosu çok küçük, sayfa marjinleri çok az ve satırlar birbirine çok yakın. Bu da kitabı çok zor okumama sebep oldu. Bu tabi ki yayınevinin hatası, yani 100 sayfa daha uzun olsaydı da daha ferah okunabilir olsaydı keşke. Buna rağmen merakla sonuna kadar okuduğum bir kitaptı. Kitabın arka kapağında aynı yayınevinden çıkacak iki kitaptan daha bahsediliyorlar. Adlarına bakılırsa benim kanım bu kitapların bir "İstanbul Üçlemesi" serisinin ilk kitabı olan bu kitabın ve İsmail Ersevim'in hayatının devamı niteliğinde olduğu yönünde. Ama hiç alakasız da olabilir tabi, bahsi geçen kitaplar henüz çıkmamış. Merakla bekliyorum açıkçası...