Translate

6 Ekim 2009 Salı

Son okuduğum kitap: Natsuo Kirino - Grotesk

Gayet sürükleyici, leziz bir eser. Kirino, alışılmışın dışındaki hayatları başarıyla aktarabilmiş. Zaman zaman ana konudan sapsa da, okuyucuyu sıkmıyor ve dikkatini dağıtmıyor. 670 sayfalık romanda bir an olsun dağılmadım. Anlatım o kadar güçlü ki (tabi çevirmenin de büyük başarısı söz konusu) hikayeyi 4 ayrı kişinin ağzından dinledikten sonra kendi kendime yorum yapmaya, bu kişilerden bir kısmına inanıp bir kısmına inanmamaya başladım. O kadar kanıksattı yani karakterleri.

Tanıtım bültenindeki yazıyı paylaşacak olursam:
Çıkış adlı romanıyla Türk okurlarıyla tanışan ve büyük beğeni kazanan Natsou Kirino ikinci romanı Grotesk ile bir kez daha karşınızda... Tokyo'nun ayrı semtlerinde, bir yıl arayla, aynı şekilde öldürülmüş iki kadının cesedi bulunur: tam zamanlı bir fahişe olan Yuriko Hirata ve gündüz bir işkadını, gece ise fahişe olan Kazue Sato. Hikâyenin anlatıcısı Yuriko'nun ablasıdır ve Yuriko'dan nefret etmektedir. Babaları İsviçreli anneleri Japon olan iki kardeş (mükemmel güzellikte bir küçük kardeş ve tam anlamıyla Japona benzeyen bir abla) daimi bir rekabetin içindedir ve hiçbir şekilde birbirleriyle anlaşamazlar. Yalnızca Yuriko'dan değil her şeyden nefret eden abla, her ne kadar alınan notlar önemliymiş gibi görünse de, güzelliğin ve paranın ana ölçüt kabul edildiği saygın Q Kız Lisesi'ne gitmek için Japonya'da dedesiyle birlikte kalırken, ailesinin diğer fertleri İsviçre'ye yerleşir. Ancak birkaç yıl sonra annelerinin intiharı üzerine Yuriko da Japonya'ya gelir ve güzelliği sayesinde Q Lisesi'ne girer. Böylece Yuriko, ablası ve onlarla aynı okulda okuyan Kazue'nin yolları kesişir. Ablasının ucube olarak nitelendirdiği Yuriko inanılmaz güzelliğiyle -kadın ya da erkek- herkesi etkisi altına almaktadır ve o yıllarda bunu geçim kaynağı haline getirmeye karar verir. Yuriko'nun etkisinde kalan Kazue de ona yakın olabilmek için Yuriko'nun ablasıyla arkadaş olur. Diğer yandan Yuriko'nun bu çekiciliğinin yarattığı etkilerden dolayı hayatı boyunca dışlanmış olan abla öfke içindedir ve kendini kötülüğe adayıp bu yolda her şeyi yapar. Kazue ise üniversiteyi bitirip ülkenin önemli şirketlerinden birinde müdür yardımcısı olur, ancak bu onun için yeterli değildir. Hayatının eksik kaldığını düşündüğü yanını fahişelik yaparak tamamlamaya kararlıdır. Yuriko ve Kazue güce sahip olmak için diri vücutlarını kullandıkları bu yolun sonunda gerçek birer ucubeye dönüşerek hikâyelerini tamamlarlar. Ablanın ağzından anlatılanların yanı sıra Yuriko'nun, Kazue'nin günlüklerinden ve cinayet zanlısının itirafnamesinden de bölümlerin yer aldığı kitapta, bir yandan kadınların ve erkeklerin dünyasında güç, kontrol, cinsellik, bağımlılık, 'nefret ve karmaşa'nın farklı hallerine değinilirken, diğer yandan günümüz Japon toplumu masaya yatırılıp en karanlıkta kalan noktaları gün ışığına çıkarılıyor. Hikayenin anlatıcısının, 'Çürüme sürecini başlatmak için su gereklidir. Bence, kadınlar söz konusu olduğunda, su erkeklerdir, ' sözüyle de böylesine karmaşık bir dünyada kadının ve bu dünyayı yöneten erkeğin rolünü tarif ediyor Kirino. Bir gerilim romanı olmaktan öte, bireyin ve toplumun sert bir şekilde sorgulandığı bambaşka bir türe ait olan Grotesk okuyucunun kendi toplumunu da masaya yatırmasını sağlıyor. Gayet ustalıkla ve doğrudan bir anlatımla ilk sayfadan son sayfaya kadar okuyucuyu diken üstünde tutmayı başarıyor.

Kitapyurdu'ndan sipariş vermek için buraya tıklayabilirsiniz.